İstanbul 23°
FatihAltayli

Fatih Altaylı

Diğer yazılarıFatihAltaylı

Yazı İçeriği

  • Süleyman Soylu ve zeka

  • Paper Moon’a mı gitsem, çöpte sebze mi arasam!

  • NE ZAMAN İNSAN OLURUZ?

detail banner reklam

Süleyman Soylu ve zeka

FatihAltaylı
Köşe Yazısı

Fatih Altaylı

Nisan 25, 2024

Yazı İçeriği

  • Süleyman Soylu ve zeka

  • Paper Moon’a mı gitsem, çöpte sebze mi arasam!

  • NE ZAMAN İNSAN OLURUZ?

Paper Moon’a mı gitsem, çöpte sebze mi arasam!

Ne yalan söyleyeyim, eski İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun zeki, akıllı biri olduğunu düşünmüştüm hep.

Neredeyse yok hükmünde bir partide sivrilip, oradan AKP’ye zıplamak ve sonradan geldiği AKP’de güçlü ve önemli bir adam olmak ve aynı anda hem AKP’nin hem MHP’nin gelecekteki lideri olarak görülüp algılanmak, vekili olduğu partideki gücünü, koalisyonun diğer ortağının liderini kullanarak korumak bende bu izlenimi uyandırmıştı.

Ancak yanıldığımı anladım.

Çünkü bana göre zekanın en önemli belirtisi dinlediğini ve okuduğunu anlamak, doğru çıkarımlar yapmaktı.

Ve benim zeki zannettiğim Süleyman Soylu’da bu özellikler yoktu.

Bunu anlamamı sağlayan ise Timur Soykan ve Murat Ağırel’le kitapları üzerine yaptığımız programa, Soylu’nun gösterdiği tepki oldu.

Programda Timur ve Murat uyuşturucu kaçakçılarına ve kara para aklayıcılarına yönelik operasyonları anlatırlarken bir şey dikkatimi çekti.

Bu operasyonların başlangıcı eskiye, Süleyman Soylu’nun Bakan olduğu döneme dayanıyordu.

Oysa biz hep Süleyman Soylu döneminde pek bir şey yapılmadığı, operasyonların Ali Yerlikaya ile başladığı yönünde bir algıya sahiptik.

Durum dikkatimi çekince program içinde birkaç kez konuklarıma “Bu operasyonlar sırasında Bakan Süleyman Soylu’ydu değil mi?” diye sordum.

Çünkü ezberin dışında bir şeydi söyledikleri.

Onlar da bunu doğruladılar ve Türk narkotik polisinin benzerleri arasında en iyisi olduğunu, yıllardır çok başarılı işler yaptığını söylediler.

Program bir anda Soylu hakkındaki önyargılarımızı değiştiren bir mahiyete büründü.

Soylu’nun çektirdiği fotoğraflar nedeniyle oluşan algıya rağmen, aslında onun döneminde de ciddi operasyonlar yapılmış olduğunu anlattı Timur ve Murat.

Hatta program bittiğinde kendi kendime “Acaba Soylu’yu hak etmediği kadar temize mi çıkardık” diye de düşünmedim değil ama sonuçta iki gazeteci de somut olaylar üzerinden konuşmuşlardı.

Ve açıkça Türkiye’nin bu duruma gelmesinde Soylu’nun değil, AKP’nin kurduğu sistemin kusurlu olduğunu anlatmışlardı.

Programın yayınından sonra Murat Ağırel aradı.

Soylu kendisini aramış ve “Hakkımda yanlış şeyler söylediniz. Yanıt hakkım doğdu” demişti.

Murat da kendisine “Gelin Fatih Bey’in programına her şeyi konuşalım” diye yanıtlamıştı ve “Abi senin adına davet ettim.” dedi.

Ben de “Tabii ki, iyi yapmışsın” dedim.

Ancak Süleyman Soylu gelip bizimle konuşmaktansa, tek başına bir başka programa gitmiş.

Ve sunucunun Murat Ağırel ile Timur Soykan’ın iddiaları şeklindeki sorusuna yanıt verirken benim de adımı zikretmiş.

Aslında sunucu izlediğini anlamış ve benim bir ithamım olmadığını hatta neredeyse onun döneminde yapılan operasyonlardan ötürü hakkını teslim ettiğimi fark etmiş ama Süleyman Soylu izlediğini anlamaktan aciz olduğu için lehine gelişen bir programı sadece programdakilerin isimlerinden yola çıkarak aleyhine bir şey zannetmiş.

Ve gelip bu konuda uzman iki gazeteci ile konuşmaktansa boş kaleye gol atmak istemiş ve ama orada bile golü kendi kalesine atmış.

Ayağına gelen kendimi temizleme fırsatını da böylelikle tepmiş.

Ben dün itibarı ile şunu anladım.

Siyasette bir yerlere gelmek için çok da büyük bir zeka gerekmiyormuş.

Ama orada kalmak için gerekiyor olmalı ki, bazıları kalamıyor!

Nasuhi Güngör, iktidar yanlısı yazar, yorumcular arasında görülse de, nezaketi, üslubu, kişiliği ile benim için pek çoğundan farklıdır.

Trolleşen iktidar medyasında, trolleşmeye direnen isimlerden biridir. Güngör geçen gün ekonomik krizle baş etme yollarından biri olarak dışarda yemek yememeyi ve evde yapmaya geri dönmeyi önerdi.

Evde yemek yapmanın çok daha ucuz olduğunu söyledi.

Doğru mu!

Evet doğru evde yemek pişirmek elbette daha ucuz ama bunu bir çözüm olarak önermek doğru değil.

Öncelikle Nasuhi Güngör belki bilmiyordur ama Türkiye’de dışarda yemek yeme oranı onun zannettiği kadar yüksek değil.

Çalışanların daha çok öğlen yemeklerinde rağbet ettiği esnaf lokantalarını denklemin dışına çıkarırsanız, Güngör’ün pahalı ve lüks diye düşündüğü lokantalara gidenlerin oranı toplam lokanta müşterisinin yüzde 5’i bile değil.

Evet, Türkiye’de dışarda yemek yeme oranı özellikle AKP döneminde çok arttı ama hâlâ bir Fransa değiliz.

Hele hele pahalı restoranlara gidenler çok düşük sayılarda.

Ve Nasuhi Bey’in haberi olsun, artık o lüks restoranların müşterilerinin büyük bölümü AKP dönemi zenginleri ve eşleri.

Lüks restoranların sembolü Paper Moon’un değişen müşteri profilinde iktidar seçmenlerinin sayısı giderek arttı, öğlen yemeklerinde masaya krokodil Hermes’leri dizenlerin büyük bölümü artık türbanlı hanımefendiler.

Ulus, Bebek arasındaki pahalı gece hayatının müşterileri ise genelde Hermes’li AKP seçmeni hanımların çocukları.

İstanbul’un en sevdiğim esnaf lokantasında 2 sene önce 80 TL’ye yiyip 20 TL de bahşiş bıraktığım menüye şimdi 450 TL verip, 100 TL bahşiş veriyorsam ortadaki sorun evde yemekle, dışarda yemek arasındaki seçim değildir.

Evde yemek yapmaya gelince.

Ben genelde evde yemek yemeyi seviyorum. En lezzetli yemeğin evimde pişen olduğunu düşünürüm.

Nasuhi Güngör bilsin ki o da öyle çok ucuz değil.

Söylemesi ayıptır dün evde patlıcan musakka yaptım.

1 kilo kadar patlıcana 50 TL verdim.

300 gram kadar kıymayı 200 TL’ye aldım.

Bir demet maydanoza 15 TL ödedim.

Kullandığım iki adet domatesin ederi yaklaşık 20 TL.

Soğan da 10 TL olsun.

Sarımsağın kilosu 200 TL ama dört diş için 5 TL diyelim.

Zeytinyağı da 50 CC desek 30 TL de o tutar.

Baharatı falan katmayayım benden olsun.

Keza ocağın elektriği de.

En az 350 TL.

Yanına pilav. Tereyağı, pirinci yuvarlak 60 TL diyelim.

Cacık 2 hıyar 10 TL. Yoğurt yarım kilo kullansan 30 TL.

Osu, busu 500 TL bir öğünlük yemek.

Ayda eder 15 bin TL sadece bir öğün.

İki öğün 30 bin.

Kahvaltı da etmeden.

Kira, giyim, elektrik, su, ulaşım, okul parası, sağlık harcaması falan yok.

Emekli maaşı 10 bin, asgari ücret 17 bin.

Yani anlayacağın Nasuhiciğim, mesele evde veya dışarda yemek değil.

Doğru seçenek ev mi lokanta mı hiç değil!

Çöpten sebze toplayan teyze “Çöpten mi toplasam, Paper Moon’a mı gitsem” sorusuna yanıt aramıyor çöpte.

Sizinkilerin pek sevdiği Hermes çanta ya da Louis Vuitton mücevher bulmak umuduyla karıştırmıyor o çöpü!

22 yıllık iktidarın sonunda halka yemeyin, içmeyin, giymeyin demeye başladıysanız zaten bize laf düşmez.

Bunun sonucunu rahmetli Demirel çoktan söyledi.

NE ZAMAN İNSAN OLURUZ?

Eleştirdiğimize benzemeye başladığımızda gitme vakti geldiğini anladığımız zaman.

FatihAltaylı
X’te yanıtla

X’te yazı hakkında yorumlarınızı paylaşın.

FatihAltaylı
  • Geçmiş yazılar

TümüFatihAltaylı
Bize Biraz Müsaade
Köşe Yazıları
Bize Biraz Müsaade

Fatih Altaylı

Ekim 6, 2025

Silivri Günlüğü - 73
Köşe Yazıları
Silivri Günlüğü - 73

Fatih Altaylı

Ekim 2, 2025

Silivri Günlüğü - 72
Köşe Yazıları
Silivri Günlüğü - 72

Fatih Altaylı

Ekim 2, 2025

  • Videolar

TümüFatihAltaylı
Heisenberg'in bilime katkıları neler? görseli
4 Gün Önce
FatihAltaylı
YouTube
Prof. Dr. Emre Onur Kahya ile Bilim EkstraHeisenberg'in bilime katkıları neler?Merhaba! Artık "Bilim Ekstra" programımızda çok özel bir konuğumuz var: Prof. Dr. Emre Onur Kahya! Prof. Dr. Kahya, bizimle fizik ve yapay zeka alanlarındaki bilgisini paylaşacak. Fizik dünyasının gizemlerine inerken aynı zamanda yapay zeka ile ilgili son gelişmeleri keşfedeceğiz. Hem temel kavramlar hem de son teknolojiler hakkında bilgi sahibi olacak ve geleceğin bilimine bir adım daha yaklaşacağız. Bu özel programda, Einstein'dan Newton'a, Schrödinger'den Feynman'a kadar fizik tarihindeki önemli isimlere göz atacağız. Ayrıca, kuantum mekaniği, görelilik, yapay zeka ve uzay-zaman gibi heyecan verici konuları da keşfedeceğiz. Prof. Dr. Emre Onur Kahya ile fizik hakkında merak ettiğiniz her şeyi öğrenmek için bu videoyu kaçırmayın! Bilimi ve evrenin sırlarını keşfetmeye hazır mısınız? 00:00 Giriş 06:57 Bohr-Kramers-Slater(BKS) teorisi 07:46 Einstein'ın BKS teorisine eleştirileri 13:33 Schrödinger'in dalga mekaniği 18:11 Solvey Konferansı 22:50 Schrödinger ve Goudsmit 43:15 Kapanış
Ekim 23, 2025
Yapay zekanın hızlı gelişimi görseli
FatihAltaylı
YouTube
Prof. Dr. Ethem Alpaydın & Prof. Dr. Emrah Safa GürkanYapay zekanın hızlı gelişimiSiemens “Geleceği Merak Edenlere” mottosuyla programımızdaki sponsorluğuna devam ediyor. Teke Tek Bilim programımızın tarih, bilim felsefesi, inovasyon ve keşiflerle dolu yolculuğunda, Siemens mühendisliğinin gücünü ve Siemens teknolojisinin getirdiği olanakları kullanarak dünyamızı daha iyi bir yer haline getirme çabasını hep birlikte deneyimliyor olacağız. Siemens’in yeni kahve makinesi EQ900 Plus, farklı kahve çekirdeklerini birbirine karıştırmamak için özel olarak hazırlanan çift çekirdek haznesi ve 32 farklı çeşit dünya kahvesiyle Teke Tek Bilim programımıza keyif ve lezzet kattı. #işbirliği 00:00 Giriş 01:04 Yapay zekanın hızlı gelişimi 09:28 Yapay zeka hayatımızdaki sosyal ve ekonomik şartları değiştirebilir mi? 13:35 Yapay zekanın hiç yapamayacağı şeyler olacak mı? 19:17 Yapay zeka çok mu hızlı gelişti? 20:34 Yapay zeka bu kadar hızlı gelişmeye devam eder mi? 23:42 Yapay zekada sezgi var mı? 26:15 Yapay zeka sonsuza kadar kendini evrimleştirebilir mi? 29:17 Türkiye olarak yapay zekada ne durumdayız? 35:40 Üniversitelere ayrılan fonlar üniversiteye uzun vadede zarar verir mi? 45:30 Bilimde ve yapay zeka konusunda Türkiye’den umutlu mu? 57:33 Kapanış
Ekim 19, 2025
"Oyunculukta mesele ödül olmamalı" görseli
FatihAltaylı
YouTube
Bedia Ceylan Güzelce & Bige Önal"Oyunculukta mesele ödül olmamalı"Teke Tek Bilim ▷ https://www.youtube.com/@TekeTekBilim YouTube kanalına abone olmak için ▷ http://bit.ly/FatihAltayli Gazeteci - Yazar Fatih Altaylı, Youtube kanalına özel gündemi yorumluyor. 00:00 Giriş 01:04 Annesi ve babası nasıl insanlar? 02:13 Ailesinin yaklaşımından ne gibi şeyler kazandı? 03:08 Manken bir annenin kızı olmak nasıl? 05:12 Kadınlar için yazılan rollerin azlığı hakkında ne düşünüyor? 06:35 Anne olmadığı halde bir anne rolünü oynamak nasıl bir tecrübeydi? 08:13 Canlandırdığı rollerle ödül kazandığında nasıl hissediyor? 08:57 İlk oyunculuk deneyimi nasıldı? 11:50 Ona gelen rolleri neye göre isteyip istemediğine karar veriyor? 13:55 "Bir Başkadır" ile platformlarda boy göstermek nasıldı? 15:01 Dizide çalışma temposu 17:44 Türkiye'de kadınların ruh halini nasıl görüyor? 18:55 "Buradayım İyiyim" seyirciyle ne zaman buluşacak? 19:33 Kadın izleyicilerden rolle ilgili ne gibi dönüşler aldı? 21:18 Bir oyuncunun birilerinin elinden tutması onun için bir görev midir? 22:34 Projelerin türlerinin farklı olması onu etkiliyor mu? 24:19 Feyyaz Yiğit ve Haluk Bilginer'le çalışmak nasıl bir his? 26:13 İleride yönetmenlik veya yapımcılık yapmayı düşünüyor mu? 27:20 Aklının bir köşesinde yapmak istediği bir hikaye var mı? 29:02 Sektörde kuşaklar arasında ne gibi farklar var? 31:05 Bir yere gittiğinde tanındığında şaşırıyor mu? 31:40 Sektörde bizi iyi yapan şey nedir? 32:15 Sosyal medyayla arası nasıl? 33:12 Yakında ne gibi projeler bizi bekliyor? 33:58 Kapanış
Ekim 19, 2025